radyo-ahtamara
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CİZRE TARİHİ

Aşağa gitmek

CİZRE TARİHİ Empty CİZRE TARİHİ

Mesaj  masal35 Perş. Nis. 01, 2010 11:20 pm

CİZRE...

Mezopotamya ile ilgili en eski tarih kitabı Heredot`tur. Yine Heredot kadar eski olan başka bir kitap olan "Onbinlerin dönüşü" ya da diğer adıyla "Anabasis"tir. Ayrıca bütün dini kitaplarda da Mezopotam`ya dan bahsediliyor. Yapılan araştırmalarda Mezopotamya’nın en eski kentinin de Cizre olduğu söyleniyor.
Kuşkusuz tarihi yapanlar insanlardır. Dolayısıyla tarihten bahsedildiği zaman direkt olarak o süreci yaşayan birey ya da toplum anlatılmaktadır.

Dini inançlara göre Hava ve Adem`den sonra gelişen insanlığın tarihinde en büyük felaket Nuh`un tufanıdır. Çünkü bu tufan da bütün insanlar yok olmuşlar. Sadece Hz. Nuh`la birlikte sekiz veya seksen kişi kurtulmaktadır. Bunlar da Nuh`un gemisinde kalarak kurtulmayı başarmışlar. Daha doğrusu Hz. Nuh tarafından kurtarılmışlardır. Tufan dinince Nuh`un gemisi Cudi (tarihteki adıyla Gudi dağı) dağının zirvesine oturarak böylece Cudi dağı insanlığın yeniden kendini çoğaltma olanağını sağlıyor. Tufandan geri kalan insanlar önce Seman (Heştan-Semanin, temanin) ismindeki yerleşim yerini kurarlar. Bura da Heştan ismine dikkat çekmek istiyoruz ki Kürtçe`de sekiz ya da seksen anlamına gelmektedir. Bu yerleşim yerinin bu adla anılmasının kentin Nuh`un gemisiyle kurtulanlar tarafından kurulduğunu, veya bu ismin verilmesinden bu inançtan geldiğini ortaya koymaktadır. Kısa bir süre sonra da Şehrinuh diye adlandırılan bugünkü Şırnak`ı (Kürtçesi Şırnax) kuruyorlar. Şırnak yerleşim yeri olduktan sonra Heştan tarihten silinmiş ve şu anda neresi olduğu bilinmemekle birlikte, "Bütün yönleriyle Cizre" kitabının Abdullah Yaşın bu adla Cizre`ye yakın bir köyün olduğunu yazmaktadır. Şırnak`tan sonra Kardu Gazartası (Kazarta Kardey-Gerrz u Bakantde) yani Cizre kurulmaktadır. Böylece Nuh Peygamber de Cizre`da yaşamaya başlamıştır.

Abdullah Yaşın`a göre Cizre Mezopotamya tarihinde kurulan ikinci büyük kenttir. Değişik zamanlarda Cizre`de arkeologlar tarafından araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların en büyüğü olan yada tarihi bulgular bulanlar Portoriko`lu Alfred Flobil ve "Mezopotamya" isimli kitabın yazarı Schmökell`dir.


Cizre ile ilgili bulgulara dönersek, Abdullah Yaşin`a göre Alfred Flobil yaptığı araştırmada siyah tepe (Gırırış) de bir tablet ve bir heykel bulunmuştur. Bu tabletin üzerinde çok eski zamanlara ait Cizre`nin bir haritasının yazıldığına raslanmıştır. Haritanın ortasında bir güneş, Güneşin altında da iki küçük aslan veya kaplanın kazınmış resimlerinin yerleştirilmiş olduğunu saptamıştır. Ayrıca harita da Cizre`nin nüfusu ve yerleşim yeri ile ilgili bilgiler verilmektedir. Haritada Cizre`nin adı " Gerz û Bakartada" olarak yazılmaktadır. Nüfusu ise bir milyon sekizyüz elli bin (1.850.000)olarak geçiyor. Cizre`nin yerleşim yeri ise Ayndiver (ki bu gün Suriye`nin işgali altındaki bölgede kalmış) Taşlarkaynağı( Keyniyehecara) , Cahfersadık, Kurtuluş, (Misüri) Güzeller, Bazıbda(Bafıd) ve terar Aydıver`e kadar gösterilmektedir. Bu haritanın hangi tarihlerde yazıldığı bilinmemektedir. Ancak Milattan önce en az beş bin yıl önce yazıldığı tahmin edilmektedir.
1956 yılında Cizre`de bulunan bir heykel ise Buda`nın heykeli diye tarihi eser kaçakçıları tarafından satılmıştır. Abdullah Yaşın`e göre Amerika`ya götürülen bu heykel on sekiz katına satılmışsa da sonunda Buda heykeli olmadığı anlaşılmıştır. Hudson dünya klasikleri müzesinde bulunan bu heykelin önünde bildirildiğine göre "bilinmeyen Mezopotamyalı bir lider" diye yazılmıştır. Mezopotamya isimli kitabın yazarı Schmökell tarafından 1975 yılında bu heykel C-2 (karbun) testine gönderilmiştir. Testin sonucunda bu heykelin en az 40 000 yıl yaşında olduğu saptanmıştır. Kendisi de bu "bu taşı yontabilecek bir hale gelecek millet en az beş bin yıl geçmişi olan bir medeniyete sahip olması lazım gelir" demektedir. Bu veriler Mezopotamya medeniyetinin en az 45 bin yaşında olduğunu ortaya koyuyor.

Cizre İslamiyet döneminde de gelişmiştir. Hem Dicle nehrinin hemen kenarında bulunması ve Dicle Nehrinin Cizre`yi çevrelemesinden dolayı şirin bir ada görünümüyle hem de dini inançların burada toplanmasından hareketle büyük bir ilgi toplamıştır.

Daha sonra gelişen Cizre`nin Bohtan beyliğinden dolayı da Cizira Bohtan yani Bohtanlıların adası denmiştir. Cizre de İslamiyet’in gelmesinden sonra zamanla 360 tane cami yapılmıştır. Şu anda iki büyük medrese, üç büyük minare ve iki köprü bulunmaktadır. Yine Cizre`nin eskii surları ve kalesi yıkılmış ve askeriye tarafından kışla olarak kullanılmakta ise de tarihinden bir şey kaybetmeden bütün ihtişamını korumaktadır. Çok sayıda türbenin yanı sıra Kürtlerin en büyük aşk destanının kahramanları Mem û Zîn ve Beko yê Ewan`ın türbeleri de Cizre`dedir.


1437 yılında Cizre beylerinden Emir Abdullah(Abdal) İbn Abdillah İbn Seyfeddin Boti tarafından yaptırılmıştır. Bu zat Mem-u Zin olayında geçen Emir Zeynuddin’in babasıdır.
Medrese güneyde sağda büyük bir mescitten oluşmuş olup, güneyde solda dersaneler ile kuzeyde ve batıda öğrenci yemekhanesi, öğretmen öğrenci lojmanları yer almakta idi. Batıda şimdi Nusaybin caddesi tarafına açılan kapıda iki oda bir eyvan temelleri varken, son seneler de bilinçsiz düzenlemeyle bir şadırvan yapılmış, kuzeyi bir cami haline getirilmiştir. Esas mescit yıkılmak üzeredir.
Caminin tamamı siyah bazalt taştan yaptırıldığı halde , ikinci onarımlarda moloz taşlar kullanılmıştır. Mescid kısmının kapısı işlemeli beyaz mermerden yapılmıştır. Güneyde idare odalarının altında dünyaca meşhur aşk öykü sahipleri Mem-u Zin türbeleri bulunur. Abdaliye Medresesi Cizre Dağkapı mahallesi ile mezarlık arasındadır.



3-Süleymaniyye Medresesi (Medresetül Süleymaniyye):
Cizre beylerinden Emir Muhammed İbn-Emir Şah Alibeg , İbn Emir Bedrettin tarafından inşa edilkmiştir. İlk ataları olan Emir Süleyman Beye izafeten Medreset ül Süleymaniyye denilmiştir. 1573-1583 yılları arısında beylik yapan bu zat bu medreseyi inşa ettirmiştir.
1307(1891) Rumi yılında Ş. Abdulhakim Derşevi tarafından tamir ettirilmiştir. 1972 yılında Cizre ve civar köylerin katkıları ile Ş. Ahmet Munis büyük onarıma almıştır. Şu anda Muhammet Nuri camii olarak adlandırılır.



4-Mecidiyye Medresesi (Medresetül Mecdiyye):
Cizre beyi Emir Mecduddin Bey tarafından yaptırılmıştır. Ş. Seyda tarafından büyük onarıma alındığı için, şu anda Ş. Seyda camii olarak adlandırılır. Cizre Kale Mahallesindedir.



5-Şazeh Medresesi :
Cizre beylerinden Mecduddin İbn Emir Abdal tarafından Cizre nin Çağlayan köyünde bir medrese yaptırılmıştır. Çağlayan köyünün içine girerken medrese solda kalır.CİZRE TARİHİ Kirmizi%20medrese KIRMIZI MEDRESE

masal35

Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 01/04/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz